Duruş Bozuklukları ve Sonrasında Karşılaşılan Sorunlar
Kas ve iskelet sistemize gönderdiğimiz sinyaller ile duruşumuzu belirliyoruz. Kimimiz saatlerce bilgisayar başında oturup sabit bir duruş sergilerken kimimiz ise gün boyunca koşuşturarak hareketli bir duruş ile yaşamımızı sürdürüyoruz. Gün içerisinde yaptığımız hareketler, oturuş pozisyonumuz, kas ve iskelet sistemizi nasıl etkiliyor? Bu soruyu hiç düşünmeden ve duruşumuza dikkat etmeden yaşıyoruz hepimiz. Ancak duruş bozuklukları ve sonrasında karşılaşılan sorunlar aslında hiç de göz ardı edilmemesi gereken bir konu olarak dikkat çekmekte.
Uzmanların duruş pozisyonları ile ilgili, göğüs kısmının dik olması gerektiğini, bel ve boyundaki çukurların normal düzeylerde seyretmesinin uygun olduğunu, omuzların mümkün olduğunca dik tutulması gerektiğini söylemektedirler. Yatış pozisyonlarının da duruş bozukluklarına sebep olduğunu söyleyen uzmanlar, yastığın çok yüksek ya da çok alçak olmaması gerektiğini boyunda oluşan çukurlukları tamamlayacak ve destekleyecek yükseklikte olmasının yeterli olduğunu belirtmektedirler.
İskelet ve kas sistemimize uygun bir oturuş pozisyonun ise vücudun yükünün her iki kalça üzerine eşit olarak dağılmasının uygun olduğunu, bel ve sırt kısmının olabildiğince dik kalması gerektiğinin önemi vurguluyorlar. Masa başı çalışanlar için ise öne eğilmeyi engellemek için mümkün olduğunca oturdukları masaya yakın bir pozisyonda oturmalarını, araba kullanılıyorsa direksiyona mümkün olduğunca yakın olunması gerektiğinin özellikle altını çiziyorlar.
Duruş bozuklukları ve sonrasında karşılaşılan sorunlar olarak ortaya çıkan, birçok romatizmal hastalık ve organ bozukluklarının yaş ilerledikçe ortaya çıktığını söyleyen uzmanlar sağlıklı bir iskelet ve kas sistemine sahip olmak için mümkün olduğunca bel ve sırt bölgesinin dik tutulmasının birinci şart olduğunu belirtiyorlar.